Beşiktaş’ın tarihi ilk çağlara uzanır. O zamanlardaki adı “Taş Beşik” anlamına gelen “Kune Petro” olarak bilinir. Barbaros Hayrettin Paşa’nın gemilerini bağlamak için bu sahile beş tane direk diktiğini, bu nedenle buraya BEŞ-TAŞ adının verildiğini, zamanla bu kelimenin değişikliğe uğrayarak BEŞİK-TAŞ olduğu riayet edilmektedir.
Kanuni Sultan Süleyman zamanında bölge daha da gelişmiş ve sonraki yıllarda bu gelişme devam ederek zaman içinde esir pazarlarının kurulması, Rumeli’den Anadolu’ya geçen askerlerin ve ticari kervanların toplandıkları ve dinlendikleri yer haline geldiği bilinmektedir.
Dolmabahçe Sarayı (1856), Çırağan Sarayı (1871), Yıldız Sarayı (1898) ile kasr ve köşklerin yapılmasıyla Osmanlı İmparatorluğunun yönetim merkezi haline gelmiştir.
Ulu Önder Atatürk ve annesi Zübeyde Hanım’ın Akaretler, Spor Caddesi, 76 numaralı evde ikamet etmiş olması ve Büyük Önder’in Dolmabahçe Sarayı’nda vefatı, Beşiktaş’a Cumhuriyet tarihinde müstesna bir yer kazandırmıştır.